Salı, Ekim 25, 2005

gece gezmesi

kuru dalların arasından yuruyorum.karsıda iki kisi bekliyor.sigaranın ucunun atesinden anlıyorum iki kisi olduklarını.adımlarımı daha temkinli atmaya baslıyorum.ay ısıgının dağdaki beyaz kayalara vurup yarattıgı aydınlıktan faydalanarak yuruyorum.cebimde birkaç kovan,elimde dedemden kalan yadigar huğlu.kimden kaçıyorum ki bu kadar telaş icindeyim bilemiyorum.birden deniz kıyısında buluyorum kendimi.kumlar soguk.yurumekte zorlanıyorum.soguk kumlara uzanıyorum.deniz kabartılı yine.kıyıya çarpan dalgalar ayaklarımı ıslatıyor.gunes cıkana kadar bekliyorum.ufuktan bir gemi geçiyor.arkama geldigim dağa doğru bakıyorum.evlerin kiremit çatılarını gorebiliyorum.gün dogmaya baslıyor demekki.simdi onlar nerdeler.ben neden buralara kadar geldim.kumsalın ustundeki şehirler arası yoldan,hızla otobusler gecmeye başladı.geri dönsem, onlar bekliyormudur hala beni.kovanları kontrol ediyorum.yola koyuluyorum.uzun kavak ağaçları rüzgarla birlikte yere yattı yatacak.kargaların sesleri ürpertici.çalılıklara yanasıp yürürsem,yüksekten bakanlar beni göremez.bir arabanın farı gözüküyor ilerden.çalılıklara atlıyorum.bekliyorum.sabah tarlaya giden isçileri tasıyan bir anadol kamyonet.plakası tanıdık.onemsemiyorum.evime geliyorum sessizce.emaneti yerine bırakıyorum.kimselere duyurmadan yatagıma geciyorum.uyandığımda bunu kimseye anlatmıcam.

Hiç yorum yok: